
24 Haz 2024
Post by halil ibrahim yükçü
bir sızı geziniyor bedenimde
uğrak bahçelerde tökezliyor ruhum
gönlümün endamına ateşler sürdüler
göğsümü bahara küstürdüler
kuşların cıvıltısı işitilmez oldu
yorgun bir adam ağlamakta şimdi içeride
nice baktığım güzellerin çehresi soldu
batıp gidenlere bağlayamadım yüreğimi
ne yana çevirdimse nazarımı
hangi yola adımlamaya niyetlendiysem
tepti beni dünya
iştahımın kabardığını hissettiği an toprak
örtündü üzerime
bohçamı da fırlattım bir köşeye
engin denizlerin suları çekildi
boğazım kurudu şu dünya hengamesinde
kurumaya yüz tutan boğazıma
bir balta savruldu
üzerimi örten toprağa yağmurlar boşandı en derinden
ateşe sürtünerek söndürdü elemimi
kabrimde çiçekler açtı yeniden
ben! o ıssız yollardan gelen
dirilmiş bir gönlün muhafızıyım şimdi
1 Yorum